İşçiye elden ödeme yapılması yani işçinin maaşının bir kısmının elden, bir kısmının ise bankadan yatırılması yahut maaşın tamamının elden verilmesi durumlarında sigorta primlerinin gerçek ücretin altında gösterilerek ödenmesi durumunda birçok hukuki sorun ile karşılanabilir. Bu, hukuka aykırı bir uygulama olmakla birlikte işçi açısından ciddi hak kayıplarına neden olmaktadır. 21 Mayıs 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik'te yapılan değişiklikle birlikte işyerinde 5 ve üstünde işçi çalıştıran işverenlerin işçi ücretlerini ve diğer ödemelerini banka aracılığıyla yapması zorunlu hale getirilmiştir.
Uygulamada genelde işverenlerce teklif edilen bu yöntem, esasında işçiler için uzun vadede aleyhe olabilecek niteliktedir. İşverenler asgari ücretin üzerinde olan ücret tekliflerini işçilere sunmakta fakat söz konusu ücretin belirli bir kısmını elden ödemeyi vaat etmektedir. Bu durum kimi işçilere ilk etapta cazip gelmekte fakat uzun vadede çeşitli mağduriyetlere yol açmaktadır.
ÜCRETİ ELDEN ÖDENEN İŞÇİNİN MAĞDURİYETİ
Bir işçinin ücretinin normal şartlarda banka aracılığıyla ödenmesi gerekiyor fakat işveren bu ücreti işçisine tamamen ya da kısmen elden veriyorsa işçi ilk etapta sıkıntılı bir durumun söz konusu olmadığı düşünülebilir. Fakat uzun vadede, özellikle sigorta ve sosyal haklar bakımından bu durum, işçinin ciddi anlamda aleyhine dönecek ve ilgili işçiyi de ileride mağdur edecektir. Çünkü işçinin sigorta primi de ilgili kuruma eksik bildirilmiştir. Bu nedenle işçiye elden ödeme yapılması, işçinin lehine değil aleyhine bir durum teşkil eder.
İşçiye elden ödeme yapılmasının olumsuz sonuçlarından bazıları;
İşçi vefat ettikten sonra mirasçılarının alacağı ölüm geliri yahut ölüm aylığı, normal şartlarda alınacak miktardan daha az olacaktır.
İşçinin ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti miktarı normalde olması gerekenden daha az olacaktır.
İşçi için ileri yıllarda alacağı yaşlılık aylığının daha düşük miktarda olması söz konusu olacaktır.
İşçi için söz konusu olabilecek işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneği normalden daha az miktarda olacaktır.
İş kazası, doğum, hastalık ve meslek hastalığı gibi durumlarda yaşanabilecek işgöremezlik halleri söz konusu olursa bu durumlarda alınabilecek gelirler normalden az olacaktır.
ÜCRETİN ELDEN ÖDENMESİ NEDENİYLE HAKLI FESİH YAPILABİLİR Mİ?
İşçiye çalışma ücreti ve her türlü diğer yan ücretin ödenmesi bakımından yukarıda zikredilen beş kişi şartının varlığı halinde, işçiye elden ödeme yapılması söz konusu olmayacaktır. Böyle bir zorunluluğun varlığına rağmen eğer işveren ödemeyi elden yapıyorsa bu durum artık işçi için haklı nedenle derhal fesih nedeni olacaktır.
İş sözleşmesini; işverenin ücreti banka aracılığıyla ödemesi gerekirken elden ödemesi yüzünden haklı nedenle fesheden işçi, diğer şartların da varlığı halinde kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Bunun yanında, mevcut olabilecek çeşitli yan haklarını da (yıllık izin, fazla çalışma ücreti vs.) işverene karşı ileri sürebilecektir.
ELDEN ÖDEME YAPILAN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
Eğer bir işçinin ücreti normal şartlarda banka aracılığıyla ödenmesi gerektiği halde, işçiye elden ödeme yapılması söz konusu olmuş ve böylelikle işçinin sosyal hakları ileriye dönük biçimde zedelenmişse bunu öğrenen işçinin ne yapabileceği son derece önem arz eden bir husustur.
Bu noktada işçinin başvurabileceği iki yol vardır. Öncelikle işçi, gerekli idari mercilere söz konusu durumu bildirebilir ki bu şikayeti doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olan birimlere yapabileceği gibi ALO 170 hattı üzerinden de yapabilir.
Ücreti elden ödendiği için sosyal hakları bakımından primleri eksik yatırılmış olan işçi, bunu fark ettikten sonra hizmet tespit davası açarak o güne kadar eksik yatırılmış bulunan primlerinin tamamlanmasını ve mağduriyetinin giderilmesini sağlayabilir.
Bunun haricinde, kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacakları davası aşamasında tanık, emsal ücret araştırması vb. ispat araçları ile işçi gerçek ücretini ispat edebilir. Bu durumda tazminatlar bankadan yatan tutar üzerinden değil gerçek maaş üzerinden ödenecektir.
İŞÇİYE ELDEN ÜCRET ÖDEYEN İŞVERENİN SORUMLULUĞU
Mevzuatta aranan yasal şartlar çerçevesinde işveren, işçilerine ücretlerini banka aracılığıyla ödemek durumunda olmasına rağmen elden ücret ödüyorsa birtakım yaptırımlar söz konusu olacaktır. Burada hem işçinin hem de kamunun zarara uğratılması söz konusudur. Bu kapsamda meydana gelecek ihlaller için öngörülen idari yaptırımları belirtmekte fayda vardır.
İşverenin banka aracılığıyla ücret ödemesi yapması gerekirken tamamen veya kısmen işçiye elden ödeme yapılması söz konusu olan her bir ay için iki asgari ücret tutarınca idari para cezası Sosyal Güvenlik Kurumunca uygulanacaktır.
İşveren, o güne kadar eksik bildirmiş olduğu primler ile vergileri, söz konusu kurumlara gecikme zammı da dikkate alınarak ödeyecektir.
Eğer söz konusu durum, yapılan bir denetim neticesinde tespit edilirse ücret bordroları ile yevmiye defteri geçersiz sayılacaktır. Bu geçersizlik hallerinden her biri için yarım asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. Bu ceza, on iki asgari ücretin tutarını geçemez.
İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPILMASI HAKLI FESİH NEDENİ Mİ?
Yukarıda açıkladığımız gibi, beş çalışanın olması halinde işçiye elden ödeme yapılamaz. Buna rağmen işveren yine de elden ödeme yapıyorsa, bu haklı fesih nedeni oluşturur. İş Kanunu'nun 24 üncü maddesinde belli durumlarda işçiye, sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı verilmiştir. Bu durumlardan biri, anılan maddenin b fıkrasının (e) bendinde düzenlenen “İşveren tarafından işçinin hak ettiği ücretinin kanun hükümlerine ya da sözleşme koşullarına uygun olarak hesaplanmaması veya ödenmemesi” durumudur.
Bu hükme dayanarak işçi, haklı nedenle derhal sözleşmeyi fesih etme hakkına sahiptir. Bu şekilde haklı nedenle iş sözleşmesini fesheden işçi, diğer koşulların da gerçekleşmesiyle birlikte kıdem tazminatına hak kazanır. Ayrıca varsa diğer yan haklarını da işverenden talep edebilir (fazla mesai alacağı, UBGT alacağı, yıllık ücretli izin alacağı vs).
ÜCRETİ ELDEN ALAN İŞÇİNİN DURUMU İSPATI
İşçiye elden ödeme yapılması durumu, ispatı kolay olmamakla birlikte doğru ve yerinde hukuki enstrümanlar kullanılmak suretiyle delillendirilebilir.
Öncelikle en büyük ispat durumu olan tanık ifadelerinin önemini belirtmekte fayda vardır. Bunun dışında işçinin gerçek ücretini gösteren bir belge mevcutsa bu da ciddi önem arz eder. Bunların yanında, işçinin çalıştığı pozisyon ve bunun emsal ücretleri de işçinin elden ücret aldığına dair mahkemeyi ikna edici nitelik arz edebilir. Emsal ücret, ilgili sendika vasıtasıyla talep edilebilir.
İş hukuku ve sigorta hukuku gibi iki önemli alanın kesiştiği bir konu olan işçiye elden ödeme yapılması gibi durumlarda tarafların talep ve iddialarını doğru hukuki zeminde ve yerinde hukuki stratejilerle ileri sürmeleri son derece önem arz eder. Bu konuda gösterilecek bir ihmal yahut hata neticesinde kişiler haklı iken haksız konuma düşebilir ve birtakım mağduriyetler yaşayabilirler. Böyle durumlarla karşı karşıya kalmamak adına alanında uzman bir avukat ile çalışmakta büyük fayda vardır.